MELTEM KARAKAŞ
Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, “Yeni bir meslek kanunu hazırlanmalı. Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli. Mevcut ücret farklılıkları ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmeli” dedi. derece ve derece gibi kriterler dikkate alınarak çalışılır.Ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerimiz, siyasi iktidarın veya Cumhurbaşkanının insafına bırakılmamalıdır.
Dün Eskişehir Hamamyolu Caddesi’nde halkın karşısına çıkan Eğitim Sen üyeleri, Öğretmenlik Meslek Hukuku14 Mayıs seçimleri sonrasında kurulacak hükümetten ekonomik ve sendikal haklar başta olmak üzere beklentilerini açıkladı.
“ÖĞRETMEN AYRILMASINA YENİ ŞEYLER EKLENDİ”
Eğitim emekçilerinin açlıkla imtihan edildiğini belirten Faik Alkan, şunları söyledi:
“HAYAT ŞARTLARI İYİLEŞMELİ”
Sendikamız yıllardır sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında görev yapan tüm eğitim ve bilim çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunuyor. Nitelikli eğitimin gerçekleşmesi için en az öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik işçiler, yardımcı işçiler ve 4-B statüsündeki eğitim çalışanlarının hak ve taleplerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Sadece öğretmenlerin değil, tüm eğitim ve bilim çalışanlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi amaçlanmalıdır.
“CUMHURBAŞKANI’NIN HUZURUNA BIRAKILMAMALIDIR”
Eğitim Sen’in 14 Mayıs seçimlerinin ardından kurulacak yeni hükümetten taleplerini sıralayan Alkan, şu ifadeleri kullandı:
“Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı ILO-UNESCO ortak metnine dayalı olarak yeni bir meslek kanunu hazırlanmalı. Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli. derece ve derece gibi kriterleri dikkate alarak ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesini benimsediğini belirterek, “Kamudaki maaşlar başta olmak üzere ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerimiz siyasi iktidarın insafına bırakılmamalıdır. Başkan. Sendikalarımızın kurulduğu ilk yıllardan beri temel talebimiz olan grev ve toplu sözleşme ile sendikalaşma hakkının hukuken güvence altına alınmasıdır.”
